Fetih Yürüyüşü
Beyazıt Meydanı’na Fetih mührü! Fethe adım adım...
Türkiye’nin en büyük gençlik organizasyonu olan AGD'nin her yıl geleneksel olarak tertip ettiği İstanbul’un Fethi programı iki yıllık korona kısıtlamalarının ardından, coşkuyla gerçekleştirildi.
“Ecdadın İzinden Adım Adım” şiarıyla düzenlenen “ İstanbul’un Fethi ve Fetih Yürüyüşü” programında on binlerce fetih sevdalısı Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’un fethinin merkezi Fatih’e akın etti. Fatih Camii’nde ikindi namazında başlayan “fetih yürüyüşü” Beyazıt Meydanı’na kadar devam etti. Coşku ve heyecana ev sahipliği yapan Beyazıt Meydanı’nda Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi, mehteran gösterisi yapıldı, ezgi ve marşlar okundu.
“FETİH SÜRECİ ÇOK İYİ TAHLİL EDİLMELİ”
Programda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, fetih programında kutlamanın ötesinde; fetih nedir, bir “fetih hareketi” nasıl başarılı olur, bunu anlamaya ve anlamlandırmaya gayret edildiğini vurguladı. Karamollaoğlu, İstanbul’un fethinden çıkarılacak çok ders olduğunu söyleyerek, “Fethe hazırlık, fetih ve fetih sonrası süreci çok iyi tahlil etmeli ve çıkardığımız bu derslerden bugünün dünyasına dair kendimize bir istikamet çizmeli, yol haritası belirlemeliyiz. Kundaktan beşiğe, beşikten eğitim-öğretim sürecine kadar fatihler nasıl titizlikle yetiştirilir? Alimler ve hocalar buralarda nasıl ve hangi kritik rolleri üstlenir? Maddi ve manevi tüm hazırlıklar nasıl eksiksiz ve kamil manada yapılır? Bir toplum, bir ve beraber olarak aynı hedeflere nasıl kitlenir? Bu soruların cevabını çok iyi anlamak mecburiyetindeyiz; çünkü fethin başarıya ulaşmasının sırları işte buralarda yatmaktadır” ifadelerini kullandı.
“CİHAT, GÜZEL AHLÂKI KUŞANMAKTIR”
Başarıya ulaşmak istiyorsak; örnek alınacak şahsiyetlerin ve düstur edinecek ilkelerin apaçık olduğunu belirten Karamollaoğlu, “Eğitim alanında karşılaştığımız problemleri çözmek mi istiyoruz? İşte Fatih-Akşemseddin örneği... Sanayi ve teknoloji alanında bir ülke nasıl kalkınır? Ehliyet ve liyakat neden mi önemli? İşte Bizanslıların sınır dışı ettiği bir Macarlı ustanın istihdam edilişi ve surları yıkan topların dökümünü yapması örneği... Bugün toplumsal kutuplaşmadan ve insanların ötekileştirilmesinden çok muzdaribiz değil mi? İşte farklı fikirlere, farklı inanç ve yaşam biçimlerine hoşgörüyle yaklaşabilmenin ve insanları kamplaştırmamanın en güzel meyvesi Bizanslı Ortodoksların kurdukları şu cümle değil midir: ‘İstanbul’da Latin külâhı görmektense, Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederim...’ Tüm bu örneklerden çıkaracağımız ders şudur; cihat, Hakk’ı üstün tutmaktır. Cihat, iyiyi yaşatma mücadelesidir. Cihat, zalimlere karşı mazlumların yanında durmaktır! Cihat, güzel ahlâkı kuşanmaktır. Ve cihat, sözün güzelini söylemek ve işin doğrusunu yapmaktır” ifadelerini kullandı.
“DÜRÜST SİYASETTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Karamollaoğlu, “Bir hareket ancak, milli ve manevi değerlerimizi referans alıyorsa, her şart altında adaleti ikâme ve muhâfaza ediyorsa ve de insanı insanca yaşatmayı amaç ediniyorsa fethi anlamlandırabilmiş demektir. İşte Millî Görüş hareketimizin yarım asırı geride bırakan tertemiz mazisi ve bugün Saadet Partimizin kararlı duruşu İstanbul’un fethini bu şekilde okumasından kaynaklanmaktadır. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın; biz helal ve dürüst siyasetin temsilcileriyiz! Biz dün olduğu gibi bugün de “dürüst siyaseti” yapıyoruz ve yarınlarda da “dürüst siyaset” yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“FETHİNİZ, GAZANIZ MÜBAREK OLSUN”
Fetih programında konuşan AGD/ MGV Genel Başkanı Salih Turhan, “İstanbul’un fethinin 569. yıl dönümünde büyük bir iman, aşk ve heyecanla binlerce kardeşim olarak Anadolu’nun dört bir yanından, İstanbul’dan, Trakya’dan, Balkanlar’dan, Kıbrıs’tan koşup geldiniz. Fethiniz, gazanız mübarek olsun. Öncelikle bu kutlu fethin müjdesini Hendek Harbi’nde bizlere veren önderimiz, rehberimiz, Efendimiz (S.A.V.)’e, bu kutlu fethe nail olabilmek için sefere çıkan, İstanbulumuzun surlarında şehadete yürüyen Eba Eyyüb El Ensari Hazretleri’ne, fethin manevi mimarı, pusulası Akşemseddin Hazretleri’ne, Efendimiz (S.A.V.)’in övgüsüne nail olan, gençlerimize en önemli örneklerden, fethin komutanı Fatih Sultan Muhammed Han’a ve onun şerefli ordusuna, bizlerin yüreklerine fetih aşkını düşüren, tarihi kronolojiden kurtarıp kişinin ruhunu veren, İstanbul’un Fethi kutlamalarının sahibi, Millî Görüş davamızın merhum lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’mıza rahmet olsun, mekânları cennet olsun” dedi.
“YÜRÜYÜŞÜMÜZDE RABBİMİZ AYAKLARIMIZI SABİT KILSIN”
Pandemiden dolayı 2 yıl sonra programların meydanlarda yapıldığını hatırlatan Turhan, “Bu sene fetih programlarımızı farklı bir konseptte yapıyoruz. Önce 7 Mayıs’ta Diyarbakır’ın fethini binlerce kardeşimizle Fetih Yürüyüşü şeklinde gerçekleştirdik. Şimdi de İstanbulumuzun Fethi programımızı ‘Ecdadın İzinden Adım Adım’ başlığıyla yapıyoruz. Bu yürüyüşte; Efendimiz (S.A.V.)’in hicret yürüyüşündeki ayak izlerini takip etme gayreti var. Bu yürüyüşte; kalpleri, gönülleri hakikatle buluşturma seferi olan, kıblegahımızın, Kâbemizin bulunduğu şehirlerin anası, Mekke’nin fethine giden sahabe efendilerimizin ayak izlerini takip etme gayreti var. Bu yürüyüşte; İslam’ı caminin dışında konuşturmayanlara, ülkemizin insanını Batı’ya mecbur bırakan, Batı’ya köle yapmaya çalışanlara karşı, “Banane Amerika’dan!” diyen, Kudüs’ün özgürlüğü için 1980’de Konya’da ortaya konan Kudüs yürüyüşünün ayak izlerini takip etme gayreti var. Bu yürüyüşümüzde Rabbimiz ayaklarımızı sabit kılsın, istikametten ayırmasın, en hayırlı neticeleri almayı nasib etsin” diye konuştu.
“İŞTE İMANIN VERDİĞİ KARARLILIK”
Fatih Sultan Mehmet Han’ın fetih gerçekleştirme sürecini anlatan Turhan, “Sultan Fatih, fethi gerçekleştirmek için çok disiplinli bir çalışma ortaya koydu. Ön hazırlıklarını çok iyi bir şekilde yaptı. Ve müthiş bir kararlılık ortaya koydu” diyerek Sultan Fatih ile vezirlerinden Çandarlı’nın fetih konuşmasını anlattı. Turhan, ‘Sultan’ım daha önce defaten denendi, düşman orduları çok güçlü, gel vazgeç’ dediklerinde Fatih vazgeçmedi. Bir gün gece yarısı Çandarlı’yı çağırdı. Fatih Çandarlı’yı çağırınca o korktu. Ne kadar mücevheratı varsa bir tepsiye koyup Fatih’e getirdi. Fatih Çandarlı’ya, ‘Benim senin mücevheratında gözüm yok. Şu yattığım yastığa bak’ dedi. Yastık sırılsıklam. ‘Bak Çandarlı’ dedi, ‘Ben fethin aşkıyla yanıyorum. Ya ben İstanbul’u alırım ya da İstanbul beni alır’ dedi. Yine kendisine söylenilen ‘Sultan’ım, düşman çok güçlü’ ifadelerine karşı büyük bir imanla şöyle dedi: ‘Eğer bu fetih için Rabbim benimle değilse bütün dünya benimle olsa, İstanbul’un surları tozdan topraktan olsa, bütün dünya karşımda olsa, kalenin burçları tunçtan, demirden olsa, ben bu kalenin burçlarını kahır ateşimle eritir bu fethi gerçekleştiririm.’ İşte imanın verdiği kararlılık. Cenab-ı Mevla bizlere de bu imanı, bu azmi, bu kararlılığı versin” dedi.
“MİLLİ GENÇLİĞİ TEBRİK EDİYORUM”
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, “İstanbul’un Fethi yolunu sürdürdüğümüz davamızın en güzide hadiselerinden biridir. Bu fetih, ancak ruhunu yaşatarak geleceğe taşınabilir. Biz Millî Görüş gençliğiyiz, her adımımız fedakarlık, her düşüncemiz Allah rızası, her adımımız cihadımız içindir. Fetih nesli diye isimlendirdiğimiz siz yiğitleri Anadolu Gençliği, Milli Gençliği tebrik ve takdir ediyorum” ifadelerini kullandı.
“KİM OLDUĞUMUZU UNUTMUYORUZ”
Yazıcı, “Bugün fetih anlayışını, ruhunu ve manasını kavrayarak yeniden çağlar açmaya, yeni ufuklar çizmeye ve yeni bir dünya kurmaya her zamankinde çok daha fazla ihtiyacımız vardır. Unutmayınız! Fethi konuşmak başka, yapmak başkadır. “Yeni Bir Dünya” demek başka; yeni bir dünyayı kurma ufkuna, ferasetine, azmine, inancına, şuuruna ve heyecanına sahip olmak başkadır. Hiçbir zaman unutmadık, bugün de kim olduğumuzu unutamayız! Ve unutmuyoruz Allah’ın izniyle. Sizler ülkemizin kaynaklarını bir avuç rantiyeye teslim edenler değil, tüyü bitmemiş yetimin hakkını gözeten, kamu malını çalmayan/çırpmayan, refahı 84 milyon vatan evladına adil olarak dağıtanlarsınız. Sizler milletimizin vicdanını Amerika’ya, geleceğini Siyonizm’e teslim edenler değil, “II. Yalta Toplantısı”nı hedefleyenler, ‘Bana ne Amerika’dan’ deyip D-8’lerin Erbakanlarısınız” dedi.
“KİRLİ ELLERLE BU MEYDANDA HESAPLAŞTIK”
AGD/MGV İstanbul Şube Başkanı Mehmet Yaroğlu, “İstanbul’un fethinin 569. sene-i devriyesi yürüyüşümüzü Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri’nin dizinin dibinden başlatıp burada nihayete erdirdik. İstanbulumuzun en kıymetli ve en manalı meydanında fetih kutlaması programımızı gerçekleştiriyoruz. Bizler bu meydanda daha önce de defalarca toplandık. İffetin timsali olan bacılarımızın örtüsüne uzanan kirli ellerle bu meydanda hesaplaştık, o sefil zihniyeti bu meydanda verdiğimiz mücadele ile tarih sahnesinden sildik. Zalimleri, zorbaları, haksızlık ve hukuksuzluk yapanları bu meydanda telin ettik. Şimdi de bu meydanda İslami mücadelemizin neşvu nema bulduğu Beyazıt Meydanı’nda fetih programımızı büyük br coşkuyla gerçekleştiriyoruz. Hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz” diye konuştu.
FETİH PROGRAMINA YOĞUN KATILIM
Fetih programına, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AGD/MGV Genel Başkanı Salih Turhan, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Cansuyu Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü, İYFO Genel Başkanı Yılmaz Barçın, MİLKO Genel Sekreteri İlyas Tongüç, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, YENİAD Genel Başkanı Selman Esmerer, Saadet Partisi GİK Üyesi Abdullah Sevim, Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, AGD/MGV İstanbul Şube Başkanı Mehmet Yaroğlu, Cansuyu Derneği İstanbul Temsilcisi Şenol Düzgün, Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, HAMAS Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, Malezya İslam Partisi Başkan Yardımcısı Dr. Halil Abdulhadi Awang, Azad Keşmir Cemaati İslami eski Başkanı Abdurreşit Turabi, Dünya Keşmir Farkındalık Forumu Başkanı Dr. Ghulam Nabi Fai, Pakistan Cemaati İslami Türkiye Temsilcisi Dr. Nedim Çavdari ve İslam ülkelerinden çok sayıda temsilci, Millî Görüş kurumlarından temsilciler katıldı.
BOSNA HERSEK MOSTAR’DAN, FİLİSTİN’E VE TÜM MAZLUM COĞRAFYALARA SELAM OLSUN.
Bosna-Hersek’teki Sırp yönetimi, tarihi Mostar Köprüsü’ne, işgalci İsrail rejiminin kuruluş yıl dönümü gerekçesiyle lazerle İsrail bayrağı yansıtmıştı. Aynı yere Filistin ve Avrupa Gençlik Derneği bayrağı asıldı.