Kudüs İçin Kıyama Duruyoruz!
İşgal Rejimi israil'in ilk kıblemize yaptığı alçakça saldırılara karşı tüm müslümanları ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'mızı müdafa etmeye davet ediyoruz.
Kıymetli İstanbullular, değerli basın mensupları:
Zulmün ve terörün tüm yüzlerini gördüğümüz zamanlardan geçmekteyiz. İslam âlemi ve mazlum coğrafyalar her gün ağır bedeller ödemeye ve acılar çekmeye devam ediyor.
Yönümüzü nereye dönsek bir yakarış, bir feryat yüreklerimizi sızlatıyor. Atılması gereken adımlar geciktikçe, üzerimizdeki vebal o kadar büyüyor.
İlk kıblemiz, haremimiz, etrafı mübarek kılınmış Mescidi Aksa’mız, her gün terörist israil ve yahudi işgalciler tarafından düzenlenen baskınlarla taciz ve tahkir ediliyor. Sadece Filistinli kardeşlerimizin değil tüm müslümanların izzeti çiğnenmeye devam ediyor. İslam toprakları her gün kan ağlıyor.
Ramazan’ın rahmetini kuşandığımız şu aziz günlerde, Mescid-i Aksa her gün artan bir saldırganlığa muhatap kalıyor. İşte bu sabah, günün ilk saatlerinde ibadet eden müslüman kardeşlerimize plastik mermiler, gaz bombaları ile saldırarak, Mescidi Aksa'yı necis ayaklarıyla kirleten israil, 200 den fazla kardeşimizi yaralamış, 450 den fazla Filisitin'liyi de gözaltına almıştır.
Sivil yahut asker farketmez, tüm israilliler Filistin topraklarında işlenen her suça ve işgale ortaktır. Tapınakçı yahudilerin günler öncesinden yaptıkları çağrılar ve gerilimi yükseltme çabaları bu sabah itibariyle meyvesini vermiş, siyonist eller bir kez daha ramazan ayında haremimizi kirletmiştir.
Katil israil tüm dünyanın gözü önünde katliamlarına, saldırılarına, asimile çalışmalarına, işgale ve apaçık zulümlerine devam ederken, diğer yandan islam ülkeleriyle normalleşme adımları atmaktadır. Çok değil mart ayında israil cumhurbaşkanı herzog ülkemize davet edilmiş, gerçekleşen ziyaretle alnımıza bir kara leke daha sürülmüştür.
Büyük israil hayalinden vazgeçmeyen, çocuk, genç, yaşlı, kadın demeden her fırsatta vahşetini sergileyen, bilhassa müslümanların kutsal günlerinde azgınlıklarını artıran, uluslararası sularda 10 vatandaşımızı katleden israille normalleşmek, mescidi aksaya yapılan saldırılara fiilen ortak olmaktır.
Müslüman toprağı olan Kudüs’ü başkent olarak ilan eden israil, Kudüs'te mahalleleri boşaltmakta, Gazze’de ablukayı sürdürmekte, Batı Şeria’da müslümanların arazileri üzerinde yeni yerleşim yerleri açmaya devam etmekte, Mescidi Aksa’ya yönelik tecavüzlerini her geçen gün arttırmaktadır.
Terör devleti israil bir taraftan insanlık ve hukuk değerlerini hiçe sayarak işgal ve yıkımlara devam ederken, normalleşme çalışmalarıyla fiillerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
Eski Amerikan başkanı Trump döneminde, israil’in başkentinin Kudüs olarak ilan edilmesi, yüzyılın antlaşması ve ibrahim antlaşması gibi, özelde Filistin’in genelde İslam Dünyası’nın aleyhine olan normalleşme çalışmaları başlatılmıştır. Trump attığı bu imzalara rağmen dünya siyonizmi tarafından yeterli bulunmamış ve alaşağı edilmiştir.
Daha önce haykırdığımız gibi yine buradan haykırmayı bir vazife biliyoruz:
İsrail’in başkenti ne Kudüs, ne de Telaviv’dir. İsrail’in başkenti cehennemin dibidir!
Ne yazık ki bu süreçte başta körfez ülkeleri olmak üzere Fas, Tunus, sudan gibi Müslüman Afrika ülkeleri de birbiri ardına israil’le açıktan işbirliği arayışına girerek terör devleti israil’e meşruiyet sunmaktadırlar.
Önümüzdeki günlerde israil başbakanı bennet’in ülkemize yapması planlanan ziyaret de bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Yüzyıllarca islam âlemine öncülük ve önderlik etmiş milletimiz, şahsiyetsiz dış politikalar neticesinde atılan normalleşme adımlarını gerek protestolarda gerek fikri ve siyasi alanda ortaya koyduğu tepkilerle dile getirmiştir. Ancak herzogun ziyareti, şerefli tarihimize kara bir leke sürmüşken, şimdi de başbakan bennetin muhtemel ziyareti milletimizi derinden yaralayacaktır.
Yıllardır süregelen zulümler devam ederken, terörist israil’in başbakanının türkiye’ye gelecek olması, büyük bir utanç sebebidir.
Buradan ülkemizi yönetenlere yüksek sesle soruyoruz:
İsrail’in mübarek ramazan günlerinde ilk kıblemiz mescidi aksaya yönelik saldırıları apaçık ortadayken, müslüman kardeşlerimiz esir ediliyorken, katil terör örgütüyle normalleşmeye devam etmekten utanmıyor musunuz?
Bu adımlar israil’in yürüteceği hangi hamlelerin habercisidir?
Şimon perez, gazi meclisimizde konuştuktan, dakikalarca alkışlandıktan sonra bölgemizde müslümanların hayrına ne gerçekleşmiştir?
Uluslararası sularda insani yardım taşıyan Mavi Marmara’ya tüm dünyanın gözü önünde saldıran, 10 vatandaşımızı katleden, plajlarda top oynayan müslüman çocukları öldürmekten zevk alan, tankların üzerinde Filistin topraklarını işgal etmekten haz duyan, her fırsatta sesi yüksek çıkan israil, hangi politikasını değiştirmiştir de jeopolitik hesaplarla işbirliği arayışı içine girilmiştir?
yine buradan millet meclisimizde grubu bulunan muhalefet partilerine de yüksek sesle soruyoruz:
İşgal devleti israil’in cumhurbaşkanı herzog’un ülkemize davet edilmesine niçin sessiz kaldınız?
Yine işgal devleti israil’in başbakanının önümüzdeki günlerde ülkemize yapacağı ziyarette niçin tepki göstermiyorsunuz?
İktidarı hiç bir konu da eleştirmekten çekinmiyorsunuz da konu israille normalleşme olunca mı kör, sağır ve dilsiz kesiliyorsunuz?
Buradan iktidara da muhalefete de sesleniyoruz
İsrail ile örtünen de normalleşen de çıplak kalır
Bu aziz millet israil’in siyasetinde figüran olmayı hazmedemez. Derhal! Bu politikadan vazgeçin!
Ve son olarak
Ey israil!
Ne kadar zulmederseniz edin, ne kadar kan dökerseniz dökün, Mescidi Aksa’yı, Kudüs’ü, Filistini bizden koparamayacaksınız!
İşte biz aksa için canını vermeye hazır kudüs’ün muhafızları olarak, ‘seyful kuds’ kudüs’ün kılıçları olarak daima karşınızda olacağız. Tarih sahnesinden silinip gideceğiniz güne kadar sizinle mücadele edecek, kanımızın son damlasına kadar savaşacağız.
Agd teşkilatlarımızda görev alan izzet ve haysiyet timsali bir kaç mücahid kardeşimiz herzogu karşılamak için asılan israil paçavralarını nasıl söküp attıysa katil siyonistleri de coğrafyamızdan söküp atacağımız günler yakındır allahın izniyle
Buradan, istanbulumuzdan izzettni el kassam tugaylarına, kudüs seriyyelerine ve tüm direniş gruplarına selam gönderiyoruz
Kudüsün murabıtları olan mücahid kardeşlerimize ve mücahide bacılarımıza selam gönderiyoruz.
Kanımız, canımız aksaya feda olsun …